< <


< <
<

<< < < < < <
Ankilozan Spondilit (AS) nedir
?


AS ağrılı, ilerleyici bir romatizmal hastalıktır. Temelde omurgayı
etkilemekle beraber, diğer eklemleri, kiriş ve bağları da etkileyebilir. Bazen
göz, akciğer, barsak ve kalp tutuluşu da
görülebilir.

Omurga

Omurga, 24 omur ve bunlar arasındaki
110 eklemden oluşur. Omurgada 3 bölüm vardır : 7 boyun omuru, 12 sırt omuru ve 5
bel omuru. Boyun bölgesi çok hareketlidir. Sırt bölgesinde her bir omur, iki
yandan kaburgalarla birleşir. Bel bölgesinin alt kısmında yer alan sakrum
kemiği, leğen kemiği içinde yuvalanmıştır. Sakrum ve pelvis kemikleri arasında
her iki yanda yeralan eklemler sakroiliak eklemler olarak adlandırılır. Işte bu
eklemler AS’in ilk başladığı bölgedir.

AS’in nedeni
nedir?


Tam olarak bilmiyoruz. Araştırmalar, AS hastalarının %96’sında
benzer genetik hücre işaretleyicileri (HLA-B27)’nin bulunduğunu göstermiştir.
Olasılıkla, normalde zararsız olan bazı mikroorganizmalar, HLA-B27 ile ilişkiye
girmektedir. Bazı barsak ya da idrar yolları hastalıkları AS’in ortaya çıkmasını
tetiklemektedir. Bazen, belirtiler yatak istirahati (sözgelimi trafik kazasını
izleyen istirahat) döneminden sonra da ortaya çıkabilir.

Reiter sendromu
olarak bilinen hastalık da AS’e yol açabilir. Reiter sendromunda gözde yangısal
tutuluş (irit, üveit, konjunktivit), dış idrar yolu yangısı (üretrit) ve büyük
eklemlerde daha sık olmak üzere eklem tutuluşları görülür.

AS’de ne
olmaktadır ?


AS’de ilk tutulan bölge sıklıkla leğen kemikleridir.
Buna farklı zamanlarda bel, göğüs kafesi ve boyun bölgeleri tutuluşları eklenir.
Bu bölgelerde, kiriş ve bağların kemiğe yapıştıkları yerde ortaya çıkan yangı
temel bozukluktur. Bu yapışma yerlerinde aşınmalar meydana gelir. Yangı
yatışırken, iyileşme sürecinde yeni kemik oluşumları ortaya çıkar. Kiriş ya da
bağlardaki elastik dokuların yerine kemik dokusunun geçmesiyle, harekette azalma
olur. Yangısal olayın tekrarlamaları sonucunda kemik oluşumları artar ve omurga
kemikleri kaynaşarak bütün bir hal alırlar ve bu da hareketlerin kısıtlanmasıyla
sonuçlanır. Hastalığın başlangıç dönemlerindeki hareket kısıtlılığının nedeni,
ağrı ve kas kasılmalarıdır ve bu dönemde ilaç kullanımı ile düzelir. Ancak,
ileri dönemdeki kemiklerdeki birleşmeden sonra ortaya çıkan hareket kısıtlılığı
geriye dönmez. Bunun engellenebilmesi ya da yavaşlatılabilmesi için,
egzersizlerin düzenli olarak yapılması şarttır.

AS ile spondiloz
(kireçlenme) aynı şeyler midir?


Hayır. Bu ikisi birbirinden tamamen
farklı hastalıklardır. Spondiloz, omurganın aşınmasıyla ilişkili bir hastalıktır
ve sıklıkla yaşlı kişilerde görülür. AS ise, yeni kemik oluşumları ve kemiklerin
kaynaşmasıyla birlikte giden, daha çok genç yaşlarda başlayan, yangısal bir
hastalıktır.

AS yaygın bir hastalık mıdır ?

İngiltere’de
200 erkekte 1 ve 500 kadında 1 sıklığında görülmektedir. Amerika Birleşik
Devletleri’nde yaklaşık 1000’de 1 olarak bildirilmektedir.

AS kimlerde
görülür ?


Erkekler, kadınlar ve çocuklarda görülebilir. Erkeklerde,
kadınlardan yaklaşık 3 kat daha fazla görülmektedir. Tüm yaşlarda başlayabilir.
Genellikle 20’li yaşlarda (ortalama olarak 24-26 yaşında) başlamaktadır. Ancak,
belirtiler daha ileri yaşlarda ortaya çıkabilir. 40 yaşından sonra başlangıç
nadirdir.

Erkek, kadın ve çocuklarda AS farklı mıdır
?


Evet. Aralarında bazı küçük farklılıklar vardır.

Erkekler :
Leğen kemikleri ve omurga sıklıkla tutulur. Göğüs kafesi, kalça, omuz ve ayak
eklemleri de tutulabilir.

Kadınlar : Genellikle kabul edilen görüş, AS’in
kadınlarda çoğu kez erkeklerden daha hafif seyrettiğidir. Hastalık
belirtilerinin ortaya çıkmasıyla, tanı konulması arasında geçen süre, kadınlarda
(5 yıl) erkeklerdekinden (3 yıl) daha uzundur. Omurga tutuluşu genellikle
erkeklerden daha az şiddetlidir. Leğen kemiği, kalça, el ve ayak bileği
eklemleri daha sık tutulur. AS, doğurganlık yeteneği, gebelik ve doğumda
herhangi bir sorun yaratmaz.

Çocuklar : 11 yaşının altındaki çocuklarda
AS belirtileri görülmesi nadirdir. Tipik olarak diz, ayak ve ayak bileği, kalça
eklemleri tutulur. Nadiren bel ağrısı olur. Gençlerde kalça tutuluşu şiddetli
seyredebilir ve bu hastalarda yetişkin yaşlara varıldığında kalça protezi
gerekebilir.

AS’in belirtileri nelerdir?

Tipik belirtileri
şunlardır :

Haftalar ya da aylar içinde yavaş yavaş artan bel ağrısı ve
sertlik.
Gün içinde hareket etmekle ya da egzersizle azalan sabah sertliği
ve ağrısı. Egzersizlerden sonra daha iyi, istirahatten sonra daha kötü
hissedilmesi (mekanik karakterli bel ağrılarının tersine – sözgelimi bel
fıtığı-).
3 aydan uzun süredir belirtilerin varlığı.
Özellikle erken
dönemlerde, kilo kaybı.
Yorgunluk.
Ateş ve gece terlemesi.
Tipik
belirtiler bunlar olmasına karşın, bazen farklı şekillerde başlangıç
görülebilir. Belde belirgin bir ağrı olmaksızın, kaba etlerde bazen bir tarafta,
bazen diğer tarafta değişici şekilde ağrı ile başlaması da sıktır. Bu ağrı bele,
uyluğa yayılım gösterebilir. Bazen de yalnızca topuk ağrısı, göğüs ağrısı ile
başlayabilir.

Sabahları daha kötü oluyorum

Bu beklenen bir şeydir.
Hastalığın tipik özelliklerinden biri, gecenin geç ve sabahın erken saatlerinde
ağrı ve sertliğin belirgin olması ve gün içinde hareket ya da egzersizlerle
düzelmesidir. Benzer şekilde sinema ya da tiyatroda uzun süre oturduktan, ya da
uzun süre araba kullandıktan sonra ağrı ve sertlikte artma
olabilir.

AS öteki eklemleri etkiler mi ?

Evet. AS bazen,
kalça, diz, ayak bilekleri ve omuzda ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığına neden
olabilir. Topuklarda ağrı görülebilir. Az sayıda hasta çene eklemi de
etkilenebilir.

AS öteki organları etkiler mi ?

Evet. Bazen
göz, kalp, akciğerler ve böbrekleri etkileyebilir. Bunlar yaşamsal sorunlar
yaratacak etkiler değildir ve daha kolay tedavi edilebilirler.

AS gözü
nasıl etkiler ?


AS gözün bazı bölümlerinde yansısal olaya neden
olabilir. Bu durumda genellikle ilk belirti, görmede hafif bulanıklaşmadır. Ama,
kızarık bir gözle birlikte keskin bir acı da temel belirti olabilir. Kalıcı
hasar oluşmaması için hemen tedavi edilmelidir. Bu durumda bir göz doktorundan
yardım almak ve ona AS hastası olduğunuzu belirtmek yerinde olacaktır. Göz
doktorunun vereceği göz damlaları yangıyı kısa sürede azaltacaktır. Yangı
dirençli ise, bu damlaları uzun süre kullanmak gerekli olabilir.

AS
kalbi nasıl etkiler ?


AS’de bazen kalp hafif derecede etkilenebilir.
Hastaların çoğunda o kadar hafiftir ki, ortaya çıkarmak zordur. Kalp kapakları
ve ileti sisteminde bozukluk ortaya çıkabilir. Ancak, bunlar genellikle
hastalarda herhangi bir sorun yaratmaz.

AS akciğerleri nasıl etkiler
?


Göğüs kafesi eklemleri ve kaslarını etkileyerek, özellikle soluk
alıp verme, öksürme, aksırma, esneme, ıkınma sırasında ağrıya neden olabilir.
Akciğerlerin tamamen havalanmasında bozulmaya yolaçar. Bazan akciğerlerin iç
yapısında da tutuluşa neden olabilir. Bu nedenlerle, AS’te solunum egzersizleri
çok önem taşır.AS’in geç dönemlerinde göğüs duvarı tamemen hareketsiz hale
gelebilir ve akciğerlere hava giriş çıkışı etkilenebilir. Bunun anlamı,
solunumun durması demek değildir. soluk alıp verirken, diyafram kası sürekli
çalışır ve karnınız hareket eder. Aşırı yemek ve kalın giyinmek solunum için
gereken çabayı arttıracağından, bunlardan kaçınmanız sizi daha rahat
ettirecektir. Sigara içmemek çok önemlidir. Sigara içilmesi solunumu
zorlaştıracağı gibi, ciddi göğüs hastalıklarına da neden olabilir.

AS
böbrekleri nasıl etkiler ?


Az sayıdaki, ileri AS’li bazı hastalarda
böbreklerde amiloid adı verilen bir proteinin birikmesi sonucunda böbrek
yetmezliği ortaya çıkabilir. Steroid yapıda olmayan yangı giderici ilaçlar da
uzun süreli kullanımda bazı böbrek sorunlarına yol açabilir.

Başka
etkiler var mıdır ?


Kilo kaybı, hafif ateş, yorgunluk, kansızlık ve
bazen depresyon görülebilir. İyi beslenmeli ve istirahat etmelisiniz. Kansızlık
için gerekirse doktorunuz size uygun ilaçları verecektir.

AS’li
hastalarda görülebilen önemli bir sorun da osteoporoz’dur. Osteoporoz,
kemiklerin yoğunluğunun azalması ve daha gözenekli hale gelmesiyle karakterli
bir hastalıktır. En önemli sonuçları ise, omurlar ve kalça başta olmak üzere
kolay kemik kırıklarının ortaya çıkmasıdır. Tanı için bazı laboratuvar
incelemeleri ve kemik yoğunluğu ölçümü gereklidir. Tedavide, hekiminizin uygun
göreceği ilaçlar ve düzenli yapacağinız egzersizler yararlı
olacaktır.

AS herkesi aynı şekilde mi etkiler ?

Hayır. AS
çok değişken bir hastalıktır. Birbirinin aynı olan iki AS olgusu yoktur. Bazı
hastaların neredeyse hiç yakınması yokken, bazılarının çok önemli derecede
yakınmaları olabilir.

Buna karşın, açıkça bilinmelidir ki egzersiz yapan
hastaların durumu, egzersiz yapmayanlardan çok daha iyidir.

Ameliyat
olmam gerekecek mi ?


Büyük olasılıkla hayır. Bu hastalığın
tedavisinde cerrahi girişimler pek az yer tutar. AS’li hastaların yaklaşık %6’sı
kalça protezine gereksinim duyar. Bu protez sayesinde hastanın eski
hareketliliğine kavuşması önemli ölçüde başarıyla sağlanır ve hasarlı eklemden
kaynaklanan ağrı ortadan kalkar. Omurgalarında aşırı kamburluk ortaya çıkan pek
az sayıdaki hastada, bu durumun düzeltilmesi için cerrahi girişim uygulanması
gerekebilir.

Hangi ilaçları kullanmam gereklidir ?

AS
tedavisinde temel amaç ağrının azaltılması, vücut pozisyonunun ve eklem
hareketliliğinin korunmasıdır. Hastalar ağrı nedeniyle bazı hareketlerden
kaçınırlar. Hastalığın doğası gereği, istirahat ağrıyı daha da arttırır ve
ayrıca eklem hareketliliğinin azalmasına, vücut pozisyonunun bozulmasına yol
açar. AS’li hastaların %80’inden fazlası ağrı, sertlik ve yangıyı azaltmak
amacıyla steroid olmayan yangı giderici ilaçlar kullanırlar. Geceleri yatarken
kullanılan ilaç, gecenin iyi geçmesini, sabah daha rahat kalkmasını ve sertliğin
azalmasını sağlar. Gerekirse, gündüzleri ek bir doz da kullanılabilir. Ancak,
bazı hastalarda bu ilaçların başta mide-barsak sistemi olmak üzere bazı yan
etkileriyle karşılaşılabilir. Bu hastalarda ise, mide koruyucu ilaçlardan
yararlanılır ya da sadece parasetamol gibi basit ağrı kesici ilaçlar önerilir.
Bazı hastalarda, steroid olmayan yangı giderici ilaçlar yeterli olmaz. Bu
hastalarda, sulfasalazin (Salazopyrin) ya da metotreksat gibi ilaçların tedaviye
eklenmesi gerekebilir.

Unutmayınız ! İlaç tedavisinin temel amacı,
ağrınızı azaltarak, hareketliliğinizin devamını ve böylece çalışmanızı,
egzersizlerinizi daha rahat yapmanızı ve vücut pozisyonunuzu korumanızı
sağlamaktır.

AS yaşamı tehdit eder mi ?

AS, hemen hemen
hiçbir zaman yaşamı tehdit etmez.

Hastalık çocuklarımda ortaya çıkar
mı?


Hasta olan baba ya da annenin HLA-B27 genini çocuklarına iletme
olasılığı %50’dir. Ancak, bu geni taşıyan herkeste AS ortaya çıkmaz.

Siz
hastaysanız, çocuğunuzda AS gelişme olasılığı %10; eğer çocuğunuzda HLA-B27 geni
varsa %20’dir. Hasta dede ya da nineden toruna AS hastalığının geçme olasılığı
ise %5’tir.

Eğer çocuğunuzda erken AS bulguları gelişirse, bu konuda
uzman bir doktora danışmanız yerinde olacaktır.

AS ile birlikte olan
başka hastalıklar var mıdır?


Psoriazis (sedef) adı verilen hastalık
AS ile birlikte olabilir. Psoriaziste vücut derisi ve saçlı deride pullanmalar
vardır. Psoriazis bazen farklı şekillerdeki eklem tutuluşlarına da yol açabilir.
Klamidya adlı bir bakterinin yol açtığı ve cinsel ilişkiyle bulaşan bir
enfeksiyon hastalığı olan nonspesifik üretrit olarak bilinen hastalık bazen
Reiter sendromuna yol açabilir. Ülseratif kolit ve Crohn hastalığı da AS ile
ilişkilidir, ancak nedenleri bilinmemektedir. Bu iki hastalığın belirtileri
kanlı ishal, ateş, kilo kaybı ve bazı hastalarda çevresel eklem
tutuluşudur.

Kendimde AS olup olmadığından nasıl emin olabilirim
?


AS tanısı klinik bulgular eşliğinde, röntgen incelemelerinde
karakteristik görünümlerin saptanmasıyla konur. Ancak, bazen başlangıçta röntgen
bulguları henüz görülmeyebilir. Tanı koymada kan testleri pek yararlı değildir,
ancak bu testler hastalığın aktivitesinin ve gidişini izlemede
yararlıdır.

AS’in şifası var mıdır, tamamen iyileşir mi
?


Ne yazık ki hayır. Steroid olmayan yangı giderici ilaçlar ağrıyı
azaltırlar, rahat bir uyku ve genel iyilik sağlarlar. Ancak, ilaç kullanmak
tedavinin sadece bir bölümüdür. Uygun egzersizlerin yapılması AS tedavisinde çok
önemli bir yer tutar. İlaçlar bu egzersizleri ağrısız olarak yapabilmenize
yardımcı olur. Unutmayınız ! Tedavinin temeli egzersizlerdir.

Bu
hastalık nasıl sonuçlanır, ne olurum ?


AS tüm hastalarda aynı gidişi
izlemez. Hastadan hastaya farklılıklar gösterebilir. Genellikle, belirtiler
yıllar boyunca gelir ve gider, çeşitli aralıklarla tekrarlar. Klasik olarak önce
bel bölgesi sertleşir, sonra bu sertlik omurga boyunca yukarı doğru boyun
bölgesine dek ilerler ve omurganız öne eğik bir şekilde hareketsiz kalır. Uygun
tedavi edilmeyen bir hastada gelişecek klasik vücut pozisyonu, kalçalar ve
dizlerde bükülme, omurgada (bel, sırt ve boyunda) hareketsizlik, sırtta
kamburlaşma ve bombe bir karın şeklindedir. Bu kötü vücut pozisyonu, kötü
görünüm yanısıra, günlük yaşamınızda birçok sorunla karşılaşmanıza neden olur.
Eğer vücut pozisyonunuza özen gösterir, egzersizlerinizi düzenli olarak yapar ve
önerilere uyarsanız ciddi sorunların önüne geçebilirsiniz.ORMAL BİR YAŞAM
İÇİN

Eğer hastalığınızın gerekirdiği şeyleri iyi bir şekilde yaparsanız,
günlük yaşantınızı normal bir şekilde sürdürebilirsiniz.

İş
Hayatı

AS’li hastaların çoğunun iş hayatı normal insanlardan pek az
farklıdır. Gerçekten, büyük çoğunluğu normal sürelerde çalışırlar. Bununla
beraber, iş hayatınızda dikkat etmeniz gereken şeyler vardır.

İşteyken
oturma ve ayakta durma sırasında omurganızın pozisyonuna özel dikkat
göstermelisiniz. Masa başında çalışıyorsanız, doğru vücut pozisyonu için masa ve
sandalyenizin yüksekliğini ayarlamalı, öne doğru eğik oturmamalısınız. Uzun süre
oturmamalı ya da ayakta durmamalısınız. Eğer uzun süre aynı pozisyonda durmanız
gerekirse, olabildiği kadar sıkça eklemlerinizi hareket ettirmeli ve esnetme
hareketleri yapmalısınız. Yorucu işlerde çalışanların zaman zaman istirahat
etmeleri yerinde olur. 20 dakika kadar sırtüstü ya da yüzükoyun yatmak,
omurganın öne eğik pozisyonunu engellemek için çok yararlıdır. Hastalığınız ve
işiniz birbirini kötü yönde etkileyen özellikler taşıyorsa, işiniz ya da çalışma
koşullarınızda değişiklik yapmak gerekli olabilir.

Spor

AS’li
olmanız fiziksel aktivitelerinizde önemli değişiklik yapmaz. Günde en az bir kez
solunum egzersizlerini yapmak oldukça yararlıdır. Yüzme sizin için çok yararlı
bir spordur. Yüzmenin tüm kaslarınız ve eklemleriniz üzerinde, yerçekimsiz yatay
pozisyon nedeniyle, çok yararlı etkileri vardır. Solunum kapasitesini arttırıcı
etkisi de çok önemlidir. Futbol, güreş, karate, voleybol, basketbol gibi
sporlardan kaçınmanız daha doğrudur. Eklemlerinizi korumak için, tüm
aktiviteleriniz sırasında kullanacağınız ayakkabıların tabanı, darbe emici
özellikte olmalıdır.

Otomobil kullanmak

Uzun süre otomobil
kullanmak ağrı ve sertlikte artmaya neden olabilir. Uzun yolculuklarda sık sık
yürüyüş molalaro vermek çok önemlidir. Otomobil sürerken, uygun pozisyonunuzu
korumak için belinize ve/veya kalçanızın altına küçük bir yastık yerleştirin.
Koltuk başlığının da uygun pozisyonda olmasına özen gösterin. Eğer boyun
hareketleriniz kısıtlıysa, ek aynalar kullanmanız görüş alanınızı arttırmak için
yararlı olabilir.

Cinsel yaşam

AS normal koşullarda cinsel
yaşamınızı bozmaz. Ancak yine de, kalça sorununuz varsa, omurga şekliniz önemli
derecede bozulmuşsa ya da hastalığın alevli dönemindeyseniz, daha rahat ve
doyurucu pozisyonlar bulmanız gerekebilir. Eğer yorgunluk sorun yaratıyorsa,
aktivitelerinizi planlamanız ve düzenlemeniz gerekecektir. Bu sorunları eşinizle
konuşmanız, sizi daha iyi anlamasını sağlayacaktır. İyi bir cinsel yaşam için
iyi bir iletişim ve olayların gülünç yönünü görebilme yeteneği çok
önemlidir.

Gebelik

Genellikle bilinen, gebeliğin AS’de bir problem
olmadığıdır. Gebelik nedeniyle hastalıkta alevlenme ya da gerileme ortaya
çıkmaz. Eğer ciddi kalça sorunu varsa, sezaryen ile doğum gerekli olabilir.
Gebelik süresince bebeğin büyümesi, omurganın eğilmesine ve ayakta dururken
ağrıda artmaya neden olabilir. Ağırlığı omurga üzerinden alıp yayan gebelik
desteklerinin kullanılması yardımcı olabilir. Gebeliğin ilk 12 haftası ve son 4
haftasında yangı giderici ilaçların bırakılması uygundur. Emzirme döneminin sona
ermesine kadar da, ilaç kullanımına yeniden başlanmaması iyi olur. İlaç
kullanmak yerine, egzersiz programınızı arttırmayı deneyebilirsiniz. İlk 12
haftadan sonra, gebelik normal seyrediyorsa ilaç kullanmak yerine sıcak su
havuzlarında yapılacak su banyolarının uygulanması yardımcı olabilir.AZIRATİK
ÖNERİL

Pozisyon

Tüm gün boyunca ve gece, uygun vücut pozisyonunu
korumalısınız. Kötü pozisyonda durmak hastalık nedeniyle kötü vücut pozisyonunun
yerleşmesine neden olabilir. Uzun süre aynı pozisyonda kalmamaya ve vücudunuzu
sürekli dik pozisyonda tutmaya özen göstermelisiniz.

Uygun bir sandalye
kullanmak

Evde ve işyerinde kullanacağınız sandalyenin oturak yeri ve
arkalığı sert olmalı, çökmemelidir. Arkalığı düz olmalı ve baş seviyesine dek
uzanmalıdır. Omurganın ağırlığını azaltmak için, kol destekleri olan bir
sandalye seçilmelidir. Belinizi sandalyeye rahatça yerleştirebilmeniz için,
sandalyenin oturma yeri çok uzun olmamalıdır. Kalça ve diz eklemlerinizin doğru
şekilde yerleşebilmesi için, sandalye yüksekliği uygun seçilmelidir. Alçak,
yumuşak sandalyelere ya da kanepeye oturmaktan kaçınılmalıdır. Çünkü, bunlar
kötü pozisyona yol açabilir ve ağrıyı arttırabilirler. Çalışma masasının
yüksekliği de öne eğik pozisyonda durmayı gerektirmeyecek bir şekilde
ayarlanmalıdır.

Yatak ve yastık seçimi

Yatak sert olmalı,
çökmemelidir. Yatağın altı bir kontrplak ya da suntayla desteklenmelidir. Eğer
yeni bir yatak alacaksanız, satın almadan önce 20 dakika kadar yatarak denemeniz
yerinde olacaktır. Kuştüyü bir yastık boynunuza iyi bir şekilde destek
sağlayabilir. Yastık kalınlığı olabildiğince az olmalı, kalın yastık ya da fazla
sayıda yastıkta yatılmamalı, yastık kalınlığı yavaş yavaş azaltılmaya
çalışılmalıdır.

Günde 20 dakika sırtüstü ya da yüzü koyun düz bir şekilde
yatın

Bu şekilde, omurganızın ağırlığını azaltmaya önemli ölçüde yardımcı
olabilirsiniz. Gece uyurken de, sırtüstü ya da yüzükoyun uyuma alışkanlığı
edinmek oldukça yararlıdır.

En kötü yatma şekli, yan ve bacaklar karına
çekili halde yatmadır. Kalça ve diz eklemleriniz için, bu pozisyon oldukça
sakıncalıdır.

Sıcak ya da soğuk uygulamalar

Farklı ısı
uygulamaları ağrı ve sertliğin azaltılmasında yararlı olacaktır. Sabah ve/veya
gece yatmadan önce yapılacak sıcak bir banyo ya da duş, özellikle birlikte germe
egzersizleri de yapılırsa ağrı ve sertliği giderir. Yatakta sıcak su torbası ya
da elektrikli battaniye kullanılabilir.

Eğer yangı gelişmiş bir bölgeniz
varsa (bu bölge sıcak, kırmızı ve ağrılıdır), bu bölgeye günde birkaç kez 10-15
dakika süreyle soğuk uygulanmalıdır. bunun için, hazır soğuk paketler
kullanılabileceği gibi, sulu şekilde buzluğa konup donması sağlanmış havlular da
kullanılabilir. Gerek sıcak ve gerekse soğuk uygulamalarda uygulamaya bağlı deri
yanıklarına karşı dikkatli olmak gereklidir.

Bel korsesi
kullanmayın

Korse kullanmak kesinlikle doğru değildir. bunlar, omurgayı
sert halde tutarak kötü etkili olurlar. Omurgayı bir korseyle hareketsiz kılmak,
hareket etme yeteneklerinin daha da azalmasına neden olur.

Düzenli
beslenin

Balık ve baklagiller gibi proteinden zengin besinler yiyin.
Vitaminlerden zengin sebzeler ve önemli bir kalsiyum kaynağı olan süte
beslenmenizde ağırlıklı olarak yer verin. Ancak, bunların yanısıra, fazla kilo
almaktan da kaçının.

Alkol

Aşırı olmayan alkol tüketimi zararlı
değildir. Ancak, hem alkol hem de kullandığınız ilaçlar midenize zararlı
olabilir. Bu nedenle birlikte almamaya özen göstermelisiniz.

Sigara
içmeyin

AS, akciğerlerin kapasitesini azaltabilir. Sigara içmek akciğer
hastalıklarına eğilimi de arttırır. Bu nedenle, eğer içiyorsanız, sigarayı
bırakmanız çok önemlidir.

Kırık-çıkıkçı, bel çeken şahıslardan uzak
durun

Bu şahısların yapacağı herhangi bir şey, sizin için çok tehlikeli
sonuçlar doğurabilir. Bu tip uygulamalara kesinlikle
başvurmayın.

Alternatif tedavi yöntemleri

Akupunktur, aromaterapi
gibi alternatif tedavi yöntemleri kullanılabilir. Ancak bunların alışılmış
tedavilere üstünlükleri yoktur.

Fizik Tedavi ve
Rehabilitasyon

Fizik tedavi ve rehabilitasyon, hastalığınızın tedavisinde
çok önemli yer tutar. Günlük egzersizleriniz ve korumanız gereken pozisyonlar
size öğretilecektir.

Kalça ve omuzlarınız başta olmak üzere bazı önemli
eklemlerinizin hareketliliğini arttırmayı da öğreneceksiniz. Hareketsizlik,
kaslarınızın gücünün azalmasına ve boylarında kısalmaya neden
olabilir.

Yapacağınız güçlendirme ve germe egzersizleri, kaslarınızın
gücünün ve esnekliğinin korunmasında, arttırılmasında da çok
önemlidir.

Egzersizlerinizi düzenli olarak yapma alışkanlığı edinmeniz
çok önemlidir.

Günlük egzersizler, hastaların kendi kendilerine
uygulayacakları tedavinin önemli bir yönüdür. Düzenli yapılan egzersizler, AS
tedavisinde çok önemli bir yer tutar. Egzersizlerin iyi bir şekilde öğrenilmesi
ve düzenli olarak yapılması gereklidir. Tüm egzersizler en az günde 1 kez, hatta
daha iyisi 2 kez yapılmalıdır.

Akciğer kapasitesinin arttırılması için,
tüm hareketler solunum egzersizleriyle birlikte uygulanmalıdır. Tüm
hareketlerde, hareketi yaparken burundan derin nefes alıp, başlangıç pozisyonuna
dönerken ağızdan üfleyerek nefes verilmelidir.

Unutmayınız
!

Ağrılarınızın olmadığı dönemlerde egzersizlerinizi kesinlikle
bırakmamalısınız.

Etiketler:

<<
|

<0 Yorum

< < <

<

Yorum Gönder

Konu Hakkında Düşünceleriniz Neler?

Atom]/p> < <

<

Arayın

Coğrafya

Önceki Yazılar

<
<

<

<

Siteye yeni yazı eklendiğinde size haber vermemizi ister misiniz?

E-posta adresiniz:

Arşiv





<

İzleyiciler

güncel blog